Bu yazı alışılmış çarşamba yazılarımdan farklı olarak, biraz uzun ancak konuya ilgi duyanlar için göz açıcı ve düşündürücü nitelikte. Makale 21 Kasım 2024 tarihinde Harvard Business Review çevrim
Buna benzeyen yazıları önceki yıllarda ya yeni yıl öncesinde veya yeni yılın ilk yazısı olarak yayınlamıştım. Ancak insan hafızası unutkanlıkla yaralıdır bu nedenle kendisini ilgilendiren bir konuda hatırlatılma
Bir yılı daha geride bırakırken yeni yılın eşiğinde, mutluluk konusundaki kabullerimizi gözden geçirmek ve görüşlerimizi genişletmek iyi bir fikir olabilir. Çok sayıda bilim insanı mutluluğu iyilik hali başlığı
İnsanlar kendilerini niyetlerine göre, başkalarını da davranışlarına göre değerlendirir. Bu nedenle başkalarının bizi değerlendirmesiyle bizim kendimizi değerlendirmemiz arasında fark vardır. Bu konu en çarpıcı biçimde performans görüşmelerinde ortaya
İçinden geçtiğimiz belirsizliklerle dolu sürecin herkesin sınırlarını çeşitli düzeylerde zorladığı bir dönemden geçiyoruz. Belirsizliğin egemen olduğu dönemleri daha az zorlanarak geçiren insanların özelliklerini merak edenler…
Bilimsel olarak tuhaf görünse de dünyanın her yerinde insanların sağlık için ve hastalık zamanlarında da semptomların hafifletilmesi için dua ettiği bilinir. Dua yoluyla şifa, dini ritüellerle şifa, hac
Günümüzde sadece batı toplumlarında değil, örneğin Japonya gibi geleneksel değerleri temsil eden toplumlarda da gençlerin erken yaşta ailelerinden uzaklaşması, kent yaşamının yoğun temposu, bireysel özgürlük anlayışının ağır basması,
Dünya tarihinde başarısızlıktan çıkan iki büyük başarı hikayesi vardır. Bunlardan birincisi Güney Kutbu’nda gemisi buzlara sıkışarak batan Shackleton’un iki yıl süren bir mücadelenin sonunda 27 kişilik ekibin bütününü
Sözünü ettiğiniz Hayatın Hakkını Vermek kitabınızda "anlam arayışındaki bir hayat son nefesine kadar inşa aşamasındadır." diyorsunuz. Hayatımızın anlamını, amacını nasıl bulacağız, ne için çalışıp üreteceğimizi nasıl seçeceğiz?
İnsanlar kendilerini niyetlerine göre, başkalarını da davranışlarına göre değerlendirirler. Bu nedenle başkalarının bizi değerlendirmesi ile bizim kendimizi değerlendirmemiz arasında fark vardır. Bu konu en çarpıcı biçimde performans görüşmelerinde