Her başarılı kişinin geçmişinde, başı sıkıştığında hâlâ kapısını çaldığı, akıl danıştığı, bazen de özlemle yad ettiği bir yol gösterici, bir “usta”sı vardır. Kütüphaneler dolusu kitapların anlatamadığı, hiçbir okulun
Kişilik konu olduğu zaman en sık “kişilik değişir mi?” sorusunu duyarım. Bu soru çok yerindedir çünkü kişiliği hayat boyu oldukça sabit kalan özellikler bütünü olarak tanımlıyoruz ve kişinin
Sokrat, “Sorgulanmamış hayat, yaşanmaya değmez” demiştir. Bu söz birçok düşünürün işaret ettiği “kendini bilmek” anlayışının önemini bir kere daha kuvvetle hatırlatır. Bu anlayışın iki boyutu vardır. Birincisi güçlü
İş hayatının dolu dizgin temposunda, başta yöneticiler olmak üzere herkesin bir aynaya, bir yankıya ihtiyacı vardır. Henüz koçluğun böylesine popüler olmadığı yıllarda çeşitli alanlarda başarılı olmuş kişilerle çalışma
İş hayatının dolu dizgin temposunda, başta yöneticiler olmak üzere herkesin bir aynaya, bir yankıya ihtiyacı vardır. Henüz koçluğun böylesine popüler olmadığı yıllarda çeşitli alanlarda başarılı olmuş kişilerle çalışma
İş hayatında her geçen gün biraz daha yaygınlık kazanan koçluğun yararları konusunda kimsenin kuşkusu olmadığı görülüyor. Ancak, bu alanda kuralsızlığın ve disiplinsizliğin de aynı ölçüde yaygın olduğu gözlemleniyor.
Koçluk, insanların içindeki potansiyelin, anlamlı ve önemli amaçlara ulaşmak için ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktır. “Yöneticiler koçluk görevlerini hakkıyla yerine getirebilselerdi, işletmelerin performansı kendiliğinden iki katı artardı. Oysa, yöneticilerin çoğu
Eğitim hayatımızda, ülkelerin kalkınması konusunda bize iki koşul gerektiği öğretilmişti: Birincisi zengin yeraltı ve yerüstü kaynakları, ikincisi sermaye birikimi. Bugün en kalkınmış ülkelere baktığımızda bunların çoğunun hiçbir kayda
Kurumların büyümesi ve varlığını sürdürmesi, performansı, sürekli gelişmeyi sağlayacak şekilde yönetme becerisine bağlıdır. Performans değerlendirmesi hemen her yöneticinin korkulu rüyasıdır. Bu sürecin böylesine sancılı olmasının arkasında, insan ilişkilerinden
“Yöneticiler koçluk görevlerini hakkıyla yerine getirebilselerdi, işletmelerin performansı kendiliğinden iki katı artardı. Oysa, yöneticilerin çoğu koçluk yapmayı bilmezler. Dahası koçluk yapmanın, işlerinin bir parçası, hem de önemli bir