İş hayatında başarılı insanların kendilerine kurdukları çeşitli tuzaklar her zaman ilgimi çekmiştir. Bu tuzakların başında “geçmişte kendilerini başarıya götürmüş özelliklerini mutlak doğru ve her zaman geçerli kabul etmek”
Geçen yazımızda hangi alanda olursa olsun kurumların kaderinin liderler tarafından belirlendiğini ve ahlaki açıdan sorunlu olan liderlerin kurumlarını felakete sürüklediğini yazmıştık.* Bu yazımızda ise yönetim becerileri açısından kötü
Bu yazıyı spor psikolojisi alanında Dünya’nın en saygın isimlerinden biri olan Bill Beswick’in “Odak Noktamız Futbol” kitabının Remzi Kitabevi’nden yayınlanan Türkçe basımına sunuş olarak yazdım. Bu kitap sadece
Prof. Dr. Acar Baltaş TGRT TV’de konuk olduğu İlknur Üstündağ’ın sunduğu “Önce Çocuğum” Programı’nda, “çocuklarda sorumluluk ve başarı” ilişkisi konularında bilgi verdi. Acar Baltaş TGRT Önce Çocuğum programındaydı.
İç motivasyona sahip kişileri çalışmaya yönlendiren, yaptıkları işe duydukları kişisel ilgi, istek ve işin sağladığı kişisel tatmindir. Bu tür kişiler için yapılan iş kendi başına bir motivasyon kaynağıdır.
Y kuşağı çalışanları öğrenmek, gelişmek, hızlı yükselmek ve kırklı yaşlarında emekli olmak isterler. Bu nedenle yöneticilerinden beklentileri yüksektir ve bu da yöneticilerine büyük sorumluluk yükler. Y kuşağı çalışanlarını
Eğitime ayrılan kaynakların karşılığının alınabilmesi için, ilgili tarafların her birinin üzerlerine düşeni tam olarak yapması gerekir. Eğitim bir şirkette yolunda gitmeyen işleri düzeltmek için başvurulan araçlardan sadece biridir.
Gönülsüz pişen aş, Ya karın ağrıtır ya baş. Türk Atasözü Motivasyon son yıllarda, “kalite” ve “kişisel gelişim” gibi yerli yersiz, oburca tüketilmiş ve dolayısıyla erozyona uğramış bir kavram.