ABD kendi toplumu için geçerli olan kavramları, yine kendi toplumu için geçerli ölçütlerle, evrensel gerçekler olarak dünyaya ihraç etmektedir. İngilizcenin yaygın dil olması nedeniyle, bu kavram ve
İyi futbol oynayan ülkelerle Türkiye’nin arasındaki fark neden açılıyor? En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim, yöneticisinden hocasına ve bu konuda yetkili olan tüm paydaşları “Bilime düşman olduğu için…”.
“Türkiye bilime inanmayan bir ülke olduğu için, istikrarı yakalaması mümkün değil.” Deneyimli gazeteci Kubilay Çelik, kısa bir süre önce, Türkiye’de futbol konusunda fikirlerine değer verdiği 20 kişi ile görüşerek
Sokrat, “Sorgulanmamış hayat, yaşanmaya değmez” demiştir. Bu söz birçok düşünürün işaret ettiği “kendini bilmek” anlayışının önemini bir kere daha kuvvetle hatırlatır. Bu anlayışın iki boyutu vardır. Birincisi güçlü
İnsan davranışını belirleyen kişiliği, yeterlilikleri, değerleri ve alışkanlıklarıdır. Bilgi, insan davranışını değiştiren temel belirleyici değildir. İnsan davranışını değiştiren, aldığı geribildirimlerden yararlanma düzeyidir. İnsan, günlük hayatında çok sayıda dolaylı
YETENEĞİ YANLIŞ YERDE ARAMAK İnsan kaynakları alanındaki çalışanlarla yapacağınız herhangi bir 15 dakikalık sohbette “yetenekli çalışanları bulmak”, “yeteneği elde tutmak”, yetenekli çalışanlar için gelişim programı yapmak”, “kurumun
YETENEĞİN BİLEŞENLERİ: YATKINLIK, BAŞARI YÖNELİMİ VE SOSYAL BECERİLER KÜMESİ Geleceğin yüksek potansiyellilerini seçmek konusunda sezgisel yöntemlere alternatif bilimsel yöntemler vardır. Kurumların 21’inci yüzyılda ihtiyaç duyacağı iş gücünün sahip
Yetenek neden önemlidir sorusunun cevabı için şu veriler yeterince inandırıcı olacaktır: Bir kurumda en yüksek performans gösteren yüzde 1, kurumsal çıktının yüzde 10’unu gerçekleştirir. En yüksek performans gösteren
Yetenek konusundaki temel yanılgılardan biri, yeteneğin ve zekanın iş performansının bir belirleyicisi olduğu görüşüdür. Eğitim hayatında elde edilen başarıyı kişi tek başına gerçekleştirir. Oysa iş hayatında ne yaparsak
Yetenek Efsanesi Kurumsal șirketlerin yetenekleri hayatlarının erken dönemlerinde bularak kendi yapılarına dahil etmeleri ve onlara geleceğin yöneticileri olarak yatırım yapmalarının Türkiye’deki geçmiși 20 yıl öncesine dayanır.