Dua ve Sağlık
|Bilimsel olarak tuhaf görünse de dünyanın her yerinde insanların sağlık için ve hastalık zamanlarında da semptomların hafifletilmesi için dua ettiği bilinir. Dua yoluyla şifa, dini ritüellerle şifa, hac yerlerinde şifa ve buna bağlı müdahale biçimleriyle şifa, birçok dinde ve inanç sisteminde köklü bir gelenektir.
Dini uygulamalar binlerce yıldır şifa ile ilişkilendirilmiştir. İnsanlar sağlıklı olmak ve hastalıklardan kurtulmak için dua ederler. Dua, bir veya daha fazla mekanizma aracılığıyla sağlık ve iyileşmeyle sonuçlanabilir. Duayı meditasyonun özel bir şekli olarak gören ve bu nedenle meditasyonla ilişkilendirilen, birçok çalışma, tüm sağlık yararlarını da bu başlık altında ele almış ve farklı meditasyon türlerinin potansiyel olarak sağlığın iyileştirilmesiyle ilişkili psikolojik ve biyolojik değişikliklerle sonuçlandığı gösterilmiştir. Ayrıca dua, değişen derecelerde inançla desteklenebilir ve dolayısıyla plasebo tepkisiyle ilişkilendirilen tüm faydalarla da ilişkilidir. Bunlarda başka dua, kendiliğinden iyileşme, konunun doğasına daha uygun olarak ortalamaya doğru çekilme (ortalamaya doğru regresyon) spesifik olmayan psikososyal destek, Hawthorne etkisi (gözlem altında gözlenenin davranışının değişmesi) ve Rosenthal etkisinden (kendini doğrulayan kehanet) kaynaklanan iyileşmelerle ilişkili olabilir.
Nezle ve farenjit gibi basit hastalıklar, depresyon ve mani gibi psikiyatrik bozukluklar dalgalanma göstererek kendiliğinden iyileşebilir. Klinik çalışmalarda, hastalar genellikle hastalığın şiddetinin daha yüksek olması için önceden seçildiğinden, bu tür dalgalanmalar çoğunlukla yalnızca tek yönde (yani iyileşmeye doğru) meydana gelir. Bunların yanı sıra spesifik olmayan duygusal destek, teşhis ve değerlendirme egzersizleri gibi kişilerarası temas yoluyla psikolojik faydalar ortaya çıkar. Spesifik olmayan destek yaklaşımları kaygıyı, depresyonu, ağrıyı azaltabilir. Dua da bunlardan biridir. Hastalarda görülen bütün bu bağlamlarda sağlanan iyileşmeler gerçek iyileşmelerdir. Buna karşılık, bir tedavi olarak duanın etkinliği üzerine yapılan randomize kontrollü çalışmalarda, gerçek iyileşme olmayan derecelendirilmiş iyileşmeler de meydana gelebilir. Bazı çalışmalar duanın, dua edilene bir yarar sağlamadığını ancak dua edenin kendisini iyi hissetmesine neden olduğunu bildirmiştir.
Dua ve kaygı yönetimi
Simao ve ark’nın 2016 yılı çalışmasında duanın daha çok kaygı yönetimi açısından olumlu etkileri incelenmiş: Bu araştırmada elektronik ve uluslararası veri tabanları araştırılmış. incelenen 92 makalenin 12 tanesi araştırmaya alınmış. Yedi çalışmada dua olumlu bir faktör olarak değerlendirilmiş ve duanın sağlık üzerindeki birçok olumlu etkisi tespit edilmiştir: Dua kanserli çocukların annelerinin kaygısının azaltılmış, sorunlarının çözümü olduğuna inanan katılımcıların hem kaygı düzeylerinde hem de fiziksel fonksiyonlarında iyileşme sağladığı bulunmuştur. Araştırmacılar duanın farmakolojik olmayan bir müdahale ve kaynak olduğunu belirtmiş ve hastaların iyilik halini amaçlayan bütünsel hemşirelik bakımına dahil edilmesini önermişlerdir (1).
Az sayıda çalışma, kronik hastalığı olan kişilerde dua sıklığının hayat süresi üzerindeki etkisini incelemiştir. 2023 yılında yapılan bir çalışma, ABD’de altı yıl süreyle kronik hastalığı olan 1931 kişiyi incelemiş. Her gün veya daha fazla dua edenlerin, daha az dua edenlerle karşılaştırıldığında, araştırmanın yapıldığı altı yıl boyunca, hayatta kalma süresini olumlu yönde etkilediği bulunmuştur (2).
Sonuç
“Pek çok nedenle, duanın iyileştirici etkileri üzerine yapılan araştırmalar, konuyu bilimsel ve dini bir mayın tarlası haline getiren varsayımlarla, zorluklarla ve çelişkilerle doludur.” Araştırmaların hiçbir ikna edici somut sonuç vermediğine ve gelecekte yapılacak araştırmaların da, özetlediğimiz bilimsel sınırlamaları taşıyacağına inanıyoruz (3).” Bu sözler Psikofarmakoloji Profesörü C.Andrade ve arkadaşlarının makalesinden alınmıştır. Birçok konuda olduğu gibi sağlık, iyilik hali ve dini inanış arasındaki ilişkiyi de dogmalardan arındırarak ele almak çok zordur. Çünkü yapılan araştırmalarda duanın insan ve insan dışı türlerde sonuçları iyileştirdiği, sonuçlar üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı, sonuçları kötüleştirdiği ve geriye dönük iyileştirici etkileri olduğu yönünde birbiriyle çelişen sonuçlar bildirilmiştir.
Kaynaklar
- https://www.mdpi.com/2077-1444/7/1/11
- https://link.springer.com/article/10.1007/s10943-023-01870-z
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2802370/
Prayer and healing: A medical and scientific perspective on randomized controlled trials
Chittaranjan Andrade, Professor of Psychopharmacology and Rajiv Radhakrishnan, Research Officer1