Güven Duygusu Yaratmak
|Güven, açıklık ve dürüstlük, bir çalışma ortamında işbirliğinin ne ölçüde gerçekleşeceğini belirler. Güven duygusu, sağlıklı bir ekip çalışmasının temelini oluşturur
Bugüne kadar yaptığımız “Ekip Oluşturma ve Geliştirme Semineri”lerinde insanların temel değerleri ve benlik algıları ile ilgili olduğu için geliştirilmesine en çok çaba harcadığımız konu bu olmuştur.
Birisine inanmanın ne anlama geldiğini herkes kalbinin derinliklerinde hisseder. Güvenilen birinin ihanetinin nasıl bir hayal kırıklığı yaratacağını hepimiz biliriz. Ancak “güven”in tanımını yapmak çok kolay değildir. Güven kavramını tanımlamak istersek kavramın karmaşıklığı ortaya çıkmaya başlar. Güven duygusu kelimelere dökülmesi zor, elle tutulmaz, gözle görülmez soyut bir kavramdır. Ancak bu duygunun yokluğu ve varlığı kendisini hayatın her anında hissettirir.
Neden birine güveniriz de, bir başkasına güvenmeyiz? Güvendiğimiz bir insana karşı davranışımızla, güvenmediğimiz bir insana olan davranışımız neden farklılık gösterir.
Güven duygusunun yokluğu çalışma ortamında ilişkileri, verimliliği ve herkesin sağlığını bir kanser tümörü gibi kemirir.
Stephen Covey’e göre: “Güven, insan motivasyonunun en yüksek biçimidir. İnsanların doğasında var olan “iyi” ve “güzel”i ortaya koymalarına imkan verir.” Güven duygusu, iş motivasyonu üzerinde bu kadar önemli olduğuna göre iş ortamında bu duygunun yaşanmasını sağlamak nasıl mümkün olabilir?
Güven ortamını oluşturacak insanları bir “tohum” gibi, güven ortamının oluşacağı kurum kültürünü de bir “toprak” gibi düşünmek gerekir. Güven duygusunun yaşanabilmesi hem bireysel özelliklere, hem de şirketteki ilişkilerin kalitesine bağlıdır.
Güven duygusunu yeterince açıklıkta tanımlayamasak da insan ilişkilerinin temelini bu duygu oluşturur. Güven duygusunun olmadığı hiç bir ilişki yürümez. Güven duygusu olmaksızın ne sipariş verilebilir, ne hizmet anlaşması yapılabilir, ne dostluk kurulabilir, ne de kadın erkek beraberliği sürdürülebilir.
Güven duygusunun varlığı ile dostlukları, evlilik ilişkilerini, ortaklıkları ve iş anlaşmalarını başlatmak mümkün olur. Kısacası güven duygusu iş hayatında, sosyal hayatta ve özel hayattaki her türlü ilişkinin temelindeki harçtır.
Başka insanlara duyulacak olan güven duygusunun temelinde kendine güven yatar. Kendine güvenmeyen insan başkalarına güvenemez. Kendi güvenilir olmayan insan da başkalarına güvenemez. Halk arasında yaygın bir deyiş vardır “Babana bile güvenme.” Biz eğitim programlarımızda ” ‘Babana bile güvenme’ diyen insana güvenme” diyoruz.
Güven üç temele dayanır.
- Kendine güven duymak,
- Güvenilir olmak,
- Başkalarına güven duymak.
Kendine Güven Duymak
İnsanın kendisine güven duyması, kendini ve sınırlarını kabul etmesi ile başlar ve kendi iç sesine kulak vermesiyle şekillenir. İnsanın temel ahlaki değerlerini ve bu konudaki kararlılığını içine alır. örneğin, kişi yanlış olduğuna inandığı bir şeyi “başkaları yapıyor” diye yapmaz.
Kişi kendi niyetini ve gayretini, doğru olduğuna inandığı değerler üzerine oturtursa, çıkarının zarar gördüğü veya korktuğu durumlarda bu değerlerden kolayca ödün vermezse, kendi gözünde değer kazanır.
Kendine güven, güvenilir olmak ve başkalarına güvenmenin temelini oluşturur. Türk kültüründeki “Kişiyi nasıl bilirsin? Kendim gibi” sözü bunun en güzel örneğidir.
Güvenilir Olmak
Güven duygusu söz konusu olduğu zaman ilk aklımıza gelen başkalarına güvenmektir. Seminerlerimizde çok defa “Karşımdakine güvenmek istiyorum ama bakalım o bu güvene layık mı? Bunu bilmeden nasıl güvenebilirim?” sözünü duyarız. Bu yaklaşım ilişkileri çıkmaza sürükleyen bir yaklaşımdır. Karşıdaki kişinin de aynı düşüncelere sahip olması ilişkiyi kitler.
Bir ilişkide kendinizi karşınızdakinin yerine koyun ve onun sizi güvenilir bulup bulmayacağını düşünün. Bu soruya cevap verebilmek için, güvenilir bulduğunuz başka insanların özelliklerini hatırınıza getirin. Bir insanı güvenilir bulmak için çoğunlukla şunlara ihtiyaç vardır.
- Sözünü tutmak,
- Bütünlük sergilemek (özü sözü bir olmak),
- Bir görevi yapacak yetkinlik ve beceriye sahip olmak,
- Dürüst olmak,
- Sorumluluk sahibi olmak.
Bunların dışında bir insana güvenebilmek için o insanın sizin beklentilerinizi karşılamış olması gerekir. Bunun için de beklentilerin açıkça ortaya konması büyük önem taşır. Açıklığın temelinde bu vardır.
Başkalarına Güven Duymak
Başkalarına güvenmek, geçmiş yaşantılarımız ve “durumun” karşılıklı etkileşiminin sonucudur. Başkalarına güven, şu faktörlere bağlıdır.
a. Beklentiler: Güven genel olarak beklentilerin karşılanması olarak tanımlandığına göre, insanlar kendi beklentilerini karşılayacaklarını inandıkları kişilere güvenirler.
b. Kişisel özellikler: Güvenimizi hakeden insanların belirli özelliklere sahip olmasını isteriz. Bu özellikler bazen sadece bizim bildiğimiz özellikler olabilir. Kadın erkek ilişkisindeki güven çoğunlukla bu temele dayanır.
c. Dünya görüşü: İnsanların başka insanlara güven derecesi büyük çoğunlukla dünyayı barışa dönük veya savaşa dönük bir ortam olarak algılamalarına bağlıdır. Bu algı büyük çoğunlukla hayatın ilk yıllarında şekillenir. Birbirini destekleyici aile ilişkilerine sahip olan insanlar büyük çoğunlukla dünyayı dostluk ilişkilerinin kurulabileceği barışçıl bir ortam olarak görürler. Aksi takdirde ise dünya, güvensiz ve çevrelerindeki aldatmaya hazır insanların bulunduğu bir ortam olarak algılanır.
d. Risk:Güven ve risk birbirine bağlı iki kavramdır. Sonuç insanlara ne kadar zarar verecek ise “güven duymak” o kadar zorlaşır. Sonuç hiç bir risk içermiyorsa “güven duymak konu olmaz.” İnsanlar risk sonucu uğrayacağı zararı azaltmak için çok kere daha az güven duygusu gösterirler.
e. çıkarlar: çıkarlar ortak oldukça güven kolaylaşır. çıkarlar farklılaştıkça güvensizlik artar.
“Trust In The Balance” kitabında R. B. Shaw, şirketlerdeki güven duygusunun temel taşları olarak şunları belirtmiştir.
- Sonuçlar: Sözlerini tutan ve beklentilerimizi karşılayan insanlar bizim gözümüzde güvenilir olur.
- Bütünlük: Davranışlarını önceden kestirebileceğimiz, dürüst, ahlaki değerlerle yaşadığını bildiğimiz insanlara daha çok güveniriz. Bütünlük, durumlardan ve zamandan bağımsız bir tutarlılıktır.
- İlgi: Başka birinin bizim duygularımızı, ihtiyaçlarımızı hesaba kattığını ve ilgilendiğini fark edersek güven duyarız. İlgisizlik ve aldırmazlığın fark edilmesi güvensizlik duygusunu doğurur.
Ekip oluşturma ve geliştirme seminerlerimizde katılımcılara “Ekibinizden veya kurumunuzdan kaç kişinin ipiyle kuyuya inersiniz?” sorusunu yöneltiyoruz. Bugüne kadar “tüm ekibimle veya tüm çalışma arkadaşlarımın ipiyle kuyuya inerim” diyen kimseye rastlamadık. Şunu açıkça gözlemliyoruz kurumlar içinde herkes herkese tam olarak güvenmiyor. Bu durumda her birimizin üstüne önemli bir görev düşüyor. önce kendimizden yola çıkarak güven ilişkisi oluşturan yaklaşımları değerlendirmek ve öncelikle ekibimiz içersinde güveni yaratmanın yöntemlerini hayata geçirmek. Herkes birbirinden bekleyip kendini değerlendirmediği sürece güven duygusunun oluşmasını da bekleriz.
ben komşuma güvenmiştim dertleştim sırlarımı verdim bende iyi birşey yapmadım biri hakkında ona dedikodu ettim ama birgün komşumla aram bozuldu benim sırlarımı verdi o kişiye çok uzuldüm çok güvenmiştim ama artık kimseye güvenemiyorum.
Örneğin Bu Makale ne kadar bilimsel, bu makaleye ve size ne kadar güvenebiliriz.İsminin önünde akademik ünvanı olan her insana ne kadar güvenebiliriz.Tabi sizi tenzih ediyorum.Ama kitle iletişim araçlarının sınırsızca ve sorumsuzca geliştiği bu çağda yukarıda bahsettiğim “sözde aydınlar” az okuyan bu toplumu istedikleri gibi yönlendirebiliyorlar.Özellikle TV’de kah ilahiyat profösörü olarak, kah sağlıkçı(beslenmeci), kah iktisatçı (ekonomist) vs. Okumayan toplumumuza bunlar yön vermektedir. Sürçi lisan etti isek affola.
Bende bir arkadaşıma Şifremi verdim.ama ona güveniyorum. inşallah bu güvenimi yitirmez.ama o guvenilir biri. 😀
Her insan bir sansi bak eder. Ve bazen guven guven ister insanlara guven erek onla rin yapabile ceklerini gore biliriz basari icin guvengerek sans istiyenlerin geri ce vrilmemesi onemli
Merhabalar, yüksek lisans tezimde bu makaleden ve ‘ ”yöneticinin sorumluluğu güven oluşturmak” başlıklı makaleden alıntı yaparak site uzantısını kaynak gösterdim Teşekkürler.
bence coooooooooook guzel
Güven olmadan huzur olmaz.
Çok güzel anlatmışsınız
Cok guzel bir yazi. Herkesin okumasini ve faydalanmasini isterim.
Yaşadığım olaylardan sonra artık hiç kimseye güvenmeyeceğim dediğim anda makalenizi okumak düşüncelerimi şekillendirdi ve bana kendimi iyi hissettirdi diyebilirim. Diğer makalelerinizi de okuyacağım Teşekkürler
yazınızı çok beğendim ben meb okularından birinde rehber öğretmenim değerler eğitimi bağlamında yazınızı öğrencilerimle paylaşacağım.
saygılarımla
Kendine güven, güvenilir olma ve başkalarına güven duymanın meziyet sayıldığı günümüzde hayatın her bölümünde geçerli olan değer yargısının ne kadar önemli olduğu ile ilgili her bireyin bilinçlenmesi ve kendini sorgulaması anlamında okunması gereken bir makale.
Benim hala anlayamadigim şey kime guvenip guvenmiyeceğim bunu nasıl ayırt edebilirim kafam çok karışiyo