Dijital Devrim Fiziksel Dünyayı Değiştiriyor
|Bugün doğan çocukların yetişkinliklerinde hayal edemeyeceğimiz bir dünyada yaşayacakları muhakkak. Ancak biz hala dünün dünyasına ait bilgileri, çok yakın gelecekte arkaik sayılacak şartlanmalarımızla, çocuklarımıza eğitim diye dayatıyoruz. Gelecekle ilgili öngörülerine en çok güvenilmeyi hak eden kişi Ray Kurzweil’dir. Birçoklarının nezdinde bu krediye sahip olmasının nedeni bugün kullandığımız ve doğal kabul ettiğimiz pek çok konuda onun katkısının olmasıdır. Google’ın yakın zamana kadar baş mühendisi optik karakter tanıma, metinden konuşma sentezi, konuşma tanıma teknolojisi onun doğrudan hayata geçirdiği icatlardan ilk aklıma gelenlerdir. Önceki yıl Kurzweil, “Gelecek 100 yıl, geçmiş 20 000 yıla eşdeğer gelişmeye sahne olacak” demişti. Ancak geçen ay 100 yıl olan öngörüsünü bir yıla indirdi. Yanlış okumadınız bir yıl içinde hayatımızı tümden değiştirecek gelişmeler hayata geçecek. Çünkü 2015 yılında “yapay genel zeka” alanındaki gelişmelerin ancak 50 yıl sonra insan zekasını yakalayacağı öngörülüyordu. Ancak Chat GPT ve Gemini gibi büyük dil modelleriyle sağlanan gelişme dijital devrimin fiziksel dünyayı dönüştürmeye başladığını öncü işaretleri oldu. Bu dönüşüm ilk olarak enerji, üretim ve tıp olmak üzere üç alanda sıçrama yaratacak. Hepsi heyecan verici olmakla beraber enerji stratejik önemi nedeniyle de oyun değiştirici nitelikte.
Güneş ışığının on binde birinin toplanması dünyaya bir yıl yetecek enerji sağlama potansiyeline sahip. Güneş pilleri üzerinde sağlanan büyük gelişmeye rağmen bugüne kadar bu potansiyelden yararlanmaktan uzak kaldık. Konuyu anlaşılır kılmak için kısa bir teknik bilgi verelim. Enerjiyi hapsedecek fotovoltaik malzemeler pahalı ve verimsiz. Ancak yapay zeka milyarlarca kimyasalı hızlı bir şekilde eliyor ve bu alandaki yenilikleri büyük bir hızla yönlendiriyor. 1923 Yılının Kasım ayına kadar insanlık tarihinde 21 bin kararlı inorganik bileşik biliniyordu. Sonra bir gecede Google’ın Gnome AI uygulaması, bu sayıyı 421 bine çıkardı. Bu buluş fotovoltaik mega projelere uygulandığında enerji maliyeti sıfıra yaklaşacak.
Unuttuğumuz değişimler
Hiç şüphesiz bu satırları okuyan çok kişi bunun gerçekleşme şansı olmayan bir hayal veya kurgu bilim senaryosu olduğunu düşünecektir. Ancak onlara dört alandaki gelişmeyi hatırlatmak isterim. Otuz yıl önce bir fotoğraf karesinin maliyeti neydi, izlemek istedikleri bir film için katlandıkları zahmet ve bedel neydi, sevdikleri sanatçıların repertuarlarını bir araya getirmek için ne kadar harcama yaparlardı ve daha önemlisi sevdikleriyle haberleşmek için yaptıkları ödeme neydi? Bugün bunların hepsinin maliyeti sıfıra yaklaştı ve “çalmaya değmeyecek kadar ucuzladı”.
Neler değişecek?
Enerjinin maliyetinin sıfıra yaklaşması üretim ve hizmetleri de bol ve kolay ulaşılır kılacak. Kurzweil Ekonomist’te çıkan makalesinde yiyecek-giyecekten, elektronik ürün ve arabalara kadar endüstriyel ürünlerin son derece ucuzlayacağını söylüyor. Bunun üç nedeni var. Birincisi ar-ge süresi kısalacak ve maliyet düşecek, ikincisi nadir elmentlerle yapılanların kolay bulunanlarla üretilmesi mümkün olacak ve üçüncüsü robotik gelişmeler ham madde çıkartılmasını kolaylaştıracak. Aynı gelişme çip üretim ve performansında yaşanacak. 2023 Kasım ayında en iyi donanım saniyede 48 milyar işlem yaparken, Nvidia’nın b200 gpu’su bu performansı on kattan fazla artırarak saniyede 500 milyara çıkarttı.
Gelelim bireysel olarak en büyük önem taşıyan gelişme olan tıp alanına. Tıp ve farmakoloji alanlarında sağlanan büyük gelişmelere rağmen bugün hala birçok noktada doktorların sezgisine güvenmek zorunda olduğumuzu biliyoruz. Bu da birçok kişiye iyi gelen bir ilacın, sizi öldürebileceği anlamına geliyor ve ilaç kutusundan çıkan yönergede belirtildiği için bunu kabulleniyoruz. Şimdi yapay zeka moleküler biyosimülasyonla insan bedeninin belirli bir moleküle ne tepki vereceğini önceden belirlemeye hazırlanıyor. Böylece uygun molekülü bulmak için milyarlarca seçeneği saniyeler içinde elemek mümkün olacak.
2022 Yılına kadar 190 bin protein şekli belirlenmişti. Geçen yıl DeepMind Alphafold 2,200 milyondan fazla protein keşfetti ve bunlar yeni tedaviler geliştirmeleri için araştırmacılara ücretsiz sunuldu. Bundan sonraki gelişmeler protein kompleksleri, organeller, hücreler, dokular, organlar ve tüm vücudu hedefleyecek. Bu gelişmelerin sonunda günümüzün klinik deneylerine pahalı ve yavaş olmaları nedeniyle “çağ öncesi” gözüyle bakılacak. Çünkü genetik, yaşam tarzı, kişinin sahip olduğun diğer hastalıklar, ilaç etkileşimleri ve hastalık varyasyonları gibi tüm faktörleri içine alan bir benzerliği örneklemek ve üzerinde çalışmak mümkün değildir.
Bugünkü bilimsel gelişmeler bir ABD ve Birleşik Krallık vatandaşına her yıl fazladan yedi- sekiz hafta yaşam fırsatı sunuyor. Yapay genel zeka hücresel biyolojinin sırlarını tam olarak çözdüğünde ve beklenen yaşam süresi yıllık artışla 12 aya ulaştığı zaman “uzun ömür kaçış hızına ulaşmak” mümkün olacak. Bu imkanlara ulaşma potansiyeline sahip insanların, bu imkanlardan yararlanmaları için 2029 – 2035 yılına kadar beklemeleri ve bu arada sağlıklı yaşam tarzını sürdürmeleri gerekiyor. Bu noktaya varılınca yaşlanma yıllık ölüm riskini artıran bir neden olmayacak. Ray Kurzweil’e göre, “insanlığı başından beri sınırlayan kıtlık ve kırılganlıkla sınırlanmayan daha uzun ve sağlıklı hayat mümkün olacak”. Hiç şüphesiz başlangıçta pahalı olacak bu uygulamalar, bütün teknolojik buluşlar gibi hızla ucuzlayacak geniş kitleler için erişilebilir olacak.
Teknoloji ve Psikoloji
Bugün vardığımız noktada teknoloji, insanlıktan insanın gücünü aldı. Yapay zekayı tarif ediyoruz ancak henüz psikolojik ve sosyolojik sonuçlarını bilmiyoruz. Yapay genel zeka henüz insan sezgisine ulaşmış değil. Bu nedenle bugün yaptığımız her iş teknoloji ve psikoloji ile kesişiyor.
Şimdiye kadar bütün buluşlar ve yarattığımız dünya ve hayat tarzı insan zihninin ürünüydü. Müzik, spor, sanat aracılığı ile insanlar bir kültür oluşturdu. İnsanlık tarihindeki tüm gelişmeler birbirinin içine geçmiş olarak yaşanan nitelikteydi ve insanlar içine doğdukları dünyada yaşarlardı. Bunun tek istisnası motorlu araçlar olmuştu. Aynı hayat süresi içinde insanlar attan inip otomobile binmişlerdi. Ancak bugün içine doğduğumuzdan çok farklı bir dünyada yaşıyoruz ve alıştığımız organik gelişmelerin dışında çok hızlı değişen bir hayatın içinde sürükleniyoruz. Yapay genel zeka kendi kendine öğreniyor ve icat çıkartıyor, bir de üstelik şimdi geldiğimiz aşamada artık karar da veriyor. Bu tehlikeli bir durumdur. Çünkü bugüne kadar en tehlikeli buluş olan atom bombasının kontrolu, bir düğmeye basmak için karar verecek olan insanın elindeydi oysa şimdi durum değişti ve yapay genel zeka artık kendi karar verme aşamasına geçti.
Güç kimin elinde olursa olsun denetlenmediği zaman tehlikeli olur. Yapay genel zeka çok yakın bir gelecekte kontrolsüz güç olarak karşımıza çıkmak üzere. Bu konuda düzenleme yapması gerekenler arasında fikir birliği yok ve bu çok tehlikeli bir durum. Harari’ye göre bilim “biliyorum” demek değil sorgulamak ve reddetmek üzerine kuruludur. Ancak yapay zekanın ortaya koyduklarını sorgulamak insanı aşacak ve mutlak doğrular olarak kabul edilecek.
Yapay genel zeka karşımıza; “hakimi mutlak, kadiri mutlak, ölümsüz ve gözle görülmeyen ancak yaptıkları hissedilen” bir varlık olarak çıkıyor. Bu varlığı insanlığın refahı için kullanmak dünyadaki birçok sorunu çözebilir. Bunun için covid pandemisinde olduğu gibi, uluslararası iş birliğine ihtiyaç vardır. Ancak bugün bulunduğumuz noktada gördüğümüz yapay genel zekayı geliştirenlerin yarışta gerekli kalmamak için, düzenlemenin olmadığı bir ortamda, gerekli güvenlik kontrollarını yapmadan ve doğuracağı sonuçları öngöremeden, hızla çalışmaya devam ettikleridir.
Sonuç
Geçen yüzyılın önemli gelecek bilimcilerinden olan Isaak Asimov, “robotlar otonomi kazanırsa ilk yapacakları şey insanları yok etmek olacaktır” demişti. En kısa zamanda hızla uluslararası bir düzenlemeye gidilmezse insanın söz sahibi olduğu dönemin veya tarihin sonuna gelmemiz mümkündür.
Gelecek yazı yapay zekanın henüz dolduramadığı boşlukta insanın söz sahibi olduğu konular üzerine olacak.