İnci’den Dergisinde Acar Baltaş
|Şirketlerde kurum kültürü ve değerlerin önemi nedir?
Kurum kültürü, şirketlerde kararların verme, ilişkileri yönetme ve iş yapma biçimini belirleyicisidir. Yazılı olan veya olmayan “değerler” tarafından hayata geçer. Buna göre kurum kültürü toprağa, çalışanlar tohumlara benzer. Bir benzetme yapacak olursam, kurum kültürü çalışanların denetlenmedikleri zaman ne yaptıklarıdır. Olumlu bir kurum kültürü, görevlerine uygun ve enerjileri işlerine odaklı çalışanların, yetkin bir yönetim ekibiyle, veriye dayalı etkin stratejileri uyguladığı bir çalışma anlayışı sağlar. Böyle bir kurum kültüründe değerler, kurumun bir üyesi olarak kabul edilmek için ön koşuldur.,
Değerler, vizyon ve misyonu destekleyen bir kurum kültürü yaratmak için gereken davranış ilkelerini temsil eder. Kurum değerlerini benimseyen çalışanlar, davranışlarının sorumluluğunu üstlenir, gelişim için birbirlerini destekler ve her durumda yardımlaşma ve dayanışma içinde olurlar.
Değerler olumlu olabildiği gibi, bir çok şirkette olumsuz davranış ve tutumlarla kendini gösterir. Olumsuz davranışların egemen olduğu olumsuz bir kurum iklimi ise, dedikodu, bölümler arası çekişme, bilgi saklama, aşırı kontrol, ceza, verimsiz toplantılar ve çalışanların istismar edilmesine neden olan aşırı çalışma saatleriyle şekillenir. Böyle bir kurumda yönetim anlayışı güce dayanır ve çalışanları mutsuz eder.
Bir şirkette değerleri anlamak için kimin terfi ettiğine, kiminle yolların ayrıldığına bakmak fonksiyonel bir ölçüttür. Sayısal hedefler “ne” sorusunun cevabıdır. Ancak bu sayısal hedeflerin “nasıl” gerçekleştirildiği değerlerle ilgilidir.
Aile şirketlerinde kurum kültürünün oluşması nelere bağlıdır?
Aile şirketleri, kuşaklararası kültürel miraslarını sürdürmek için değerlerine sıkı sıkıya bağlı kurumlardır. Bu sebeple, buradaki asıl mesele kurum kültürlerinin bugünün karmaşık ve rekabetçi iş hayatına yanıt verebilecek niteliğe sahip olup olmadığıdır. Kültürü oluşturan değerleri objektif ve bilimsel araçlarla ölçmek mümkündür. Böyle bir ölçüm sonucu ortaya çıkan tablo doğrultusunda; kurumsal, dolayısıyla yenilikçi, proaktif ve dinamik bir aile şirketi yaratmak için benimsenecek değerlerin ve şirket genelinde amaçlanan davranış değişikliğinin belirlenmesi gerekir. Bu süreçte atılacak her adımı kurum iklimini besleyen yöneticilerin sahiplenmesi ve çalışanlarına rol model olması beklenir.
Şirketler değerlerini aynı mı tutmalı?
Değerler zaman içinde ve yeni ihtiyaçlar doğrultusunda değişebilir. Bunun çok büyük bir önemi yoktur. Çünkü değerler şirketlerin misyonu doğrultusunda işlerin nasıl yapılacağının pusulasıdır. Dolayısıyla değerlerin iş yapma biçimine, ilişkilere ve kararlara referans olması önemlidir. Unutmamak gerekir ki değerler, baskı altında, kriz sırasında ve çıkarların söz konusu olduğu zamanlarda sınanır. Eğer bir şirketin birinci değeri, “kalite” veya “müşteri memnuniyeti” ise, şirket bunun için bedel ödemeye hazır olmalıdır. Aksi takdirde, değerler duvarda yazılır, kimse farkında olmaz ve işler “hızlı, kolay ve ekonomik” olarak yapılmaya devam eder.
Türkiye’deki aile şirketleri ile ilgili gelecek öngörüleriniz ve önerileriniz nelerdir?
Aile şirketlerini kuran kurucu babaların üç özelliği vardır. Bu kurucu babalar, liderlik özelliğine sahip, girişimci ve ortalamanın üzerinde zekaya sahiptir. Ancak aile şirketlerinin büyük bir bölümünün üç önemli zaafı vardır. Bunlar; insan kaynağına yatırım yapmamak, ar-ge’ye yatırım yapmamak, iç ve dış iletişime yatırım yapmamaktır. Buna karşılık fabrikaya, donanıma ve gayrı menkule yatırım yapılır.
Bir şirketin bugünkü rekabetçi ortamda sürdürülebilir bir büyüme içinde olması yenilikçi ve yaratıcı çalışanlara sahip olmasıyla mümkündür. Bunun için de yetenekli çalışanlara, işi geliştirmek için gerekli olan teknolojinin kullanılmasına ve hatalara karşı hoşgörülü bir kurum iklimine ihtiyaç vardır.
Aile şirketlerinin büyük çoğunluğu kurucu babanın aşırı kontrolcü ve güce dayalı yönetim anlayışını terk etmekte zorluk çekmektedir. Bu yönetim anlayışını terk eden ve yetenekli çalışanları kendisine çekmeyi başaran aile şirketleri hem ülke ekonomisine can verecek, hem de kendi gelecek kuşaklarının refah ve gurur kaynağı olmaya devam edeceklerdir.
İNCİ’DEN BİR KONUK; ACAR BALTAŞ: “AİLE ŞİRKETLERİ, KUŞAKLARARASI KÜLTÜREL MİRASLARINI SÜRDÜRMEK İÇİN DEĞERLERİNE SIKI SIKIYA BAĞLI KURUMLARDIR”