Sigorta Dünyası Dergisinde Acar Baltaş
Piyasadan Önce Kendini Bil
Amerikalı yazar ve gazeteci Ambrose Bierce, “Beyin düşündüğümüzü sandığımız bir organdır” demiştir. Finansal konularla ilgilenen herkes yatırımlarla ilgili bazı temel gerçekleri bilir. Eğer borsada bir yatırım yapılacaksa, hisse senedi düşükken almak, yükseldikçe satmak gerekir. Ancak çoğunlukla alım kararı yüksekken alma, düşerken satma yönünde gerçekleşir. Herkes panik duygusuyla verilen ani kararların hatalı olduğunu bilse de bir şirketin açıkladığı “kâr”ın beklenenden yüzde 1 düşük olması, birkaç dakika içinde milyonlarca liralık satışa neden olur.
Herkes, borsa stratejistlerinin geleceği öngörmekte yetersiz olduğu konusunda hemfikir olsa da, yine de TV ve radyoda onların ağızlarının içine bakar; Herkes kısa zamanda büyük getiri sağlaması beklenen yatırımların yüksek risk içerdiğini bilse de, çok kişi parasını buna göre yönlendirir..
İnsanlar bu hataları neden yapar? Beynimizin yatırımlarımız sırasında bize yol gösteren tarafı ne yazık ki mantıkla ilgili değil, duygularla ilgili, hisseden beyin bölümüdür. Bu nedenle yukarıdaki hataların nedeni “akılsız” olmamız değil, “insan” olmamızdır.
İnsan beyni, evrim süreci içinde, hayatta kalmayı sağlayan özellikler edinmiştir. On milyonlarca yıl önce oluşmuş duygusal devreler, kişinin hayatını kolaylaştıran şeylere yönelecek, zararlı ve tehlikeli gözükenlerden uzaklaşacak şekilde yapılanmıştır. Beynin derinlerine yerleşmiş olan bu devreler, düşünen beynin daha gelişmiş olan analitik yapılarıyla yeterince güçlü bir ilişki içinde değildirler ve özellikle acil durumlarda onlardan bağımsız olarak tepki verirler. O nedenle içeriği kuvvetli bir duygusal uyaran (büyük bir kazanç ihtimali) karşısında beyindeki duygusal devreler harekete geçmekte ve kişi, doğrusunu bildiği halde yanlış seçim yapabilmekte, üstelik bunu daha sonra da tekrarlayabilmektedir.
Beynimiz, yatırım kararları konusunda tutarlı, mantıklı ve güvenilir bir araç değildir. Para söz konusu olduğunda, 100 milyar sinir hücresini barındıran yaklaşık 1350 gramlık bu yapının içinde bir fırtına kopar. Yatırım kararını değerlendiren beyin, sadece hesap ve analiz yapmaz, aynı zamanda kazanma, kaybetme ve riske girme durumlarında ortaya çıkan güçlü duygularla ilgili olarak da değerlendirme yapar.
Kahneman; “finansal kararlar sadece parayla ilgili değildir, aynı zamanda pişmanlıktan kaçınma ve başarının gururu gibi soyut güdüleri de içine alır” demiştir. Bir yatırım kararı, geçmiş verileri, o günkü sezgileri, gelecekle ilgili riskleri ve beklentileri içine alır. Bu değerlendirme süreci içinde kişi; ümit, açgözlülük, aşırı güven, sürpriz, korku, panik ve mutluluk duygularıyla dolar ve taşar.
Ekonomik psikolojiyle ilgili araştırmalar sonucunda şu gerçekler anlaşılmıştır:
Para kazanmak veya kaybetmenin, finansal ve psikolojik sonuçlarının dışında, beyin ve beden üzerinde önemli fizyolojik etkileri vardır.
Yaptığı yatırımların yüksek getiri sağladığını gören bir kişideki sinirsel (nöral) etkinlikler, kokain ve morfin kullanan bir kişininkine benzemektedir.
Bir hisse değerinin sırayla iki kere 25’er kuruş yükselmesi, beyin tarafından otomatik ve bilinçsizce üçüncü bir tekrar beklentisini doğurur.
Kişi, bir yatırımın sonucunun “öngörülebilir” olduğuna karar verdiğinde ve bir süre sonra bu gerçekleşmediğinde (bu karara neden olan kalıp bozulduğunda) beyin alarm tepkisi verir.
Finansal kayıplar ve ölüm tehlikesi insan beyninde aynı bölgeyi uyarır.
Bir kazanç beklentisi içinde olmakla gerçekten o kazancı elde etmekten daha fazla haz vermektedir. Bu durum “neden paranın mutluluk satın alamayacağını” da bir ölçüde açıklar.
İyi ve kötü olayların gerçekleşmesini beklemek ile bunları gerçekten yaşamak bütünüyle farklı durumlardır.
Sonuç
Farelerle yapılan labirent deneyleri, farelerin yiyecek bulunmayan bölgeye birkaç defa gittikten sonra, aynı bölgeye gitme hatasını tekrarlamadıklarını ortaya koymuştur. Buna karşın, kendi paraları ve kararlarıyla yatırım yapanların çoğu, aynı hataları yıllar içinde tekrarlar durur. Bu kişilerin, yatırım konusunda yazılmış kitapları okumaları ve yatırım pazarındaki ürünler ve eğilimler konusunda bilgilerini geliştirmeleri, bu gerçeği değiştirmez. Bu sorunu çözmek için önerim, kitabın giriş bölümünde satrancın büyük ustası Garry Kasparov’un önerisi doğrultusunda kişinin kendisiyle ilgili farkındalığını geliştirmesi ve kendi beyninin çalışma özelliklerini keşfetmesidir. Belki böylece yüz yıl önce A. Bierce’nin dediği gibi beynimizi “düşündüğümüzü düşünmek” yerine “gerçekten düşünmek” için kullanmaya başlarız.
Kaynaklar
Jason Zweig: “Your money and your brain” Simon-Schusler, 2007
User Review
0 (0 votes)Related Posts
-
Business Leaders Dergisinde Acar Baltaş
Yorum yapılmamış | Ara 1, 2012
-
Platin Dergisinde Acar Baltaş
Yorum yapılmamış | Tem 12, 2016
-
Platin Dergisinde Acar Baltaş
Yorum yapılmamış | Oca 1, 2019
-
Platin Dergisinde Acar Baltaş
Yorum yapılmamış | Kas 16, 2016