Acar Baltaş’ın Kalemi’nden ASTD 2007
|“Bilginin önündeki engelleri kaldırın”(Unluck the knowledge) teması üzerine kurulan ASTD 2007 (American Society for Training & Development 2007) Konferansı 3-6 Haziran 2007 tarihleri arasında Atlanta’da gerçekleştirildi.
Bu yıl yapılan toplantıya, dünyanın 80 ülkesinden 9000’nin üstünde her düzeyden insan kaynakları ile ilgili çalışan katıldı. Toplantılarda ağırlıkla ele alınan, bu senenin önde gelen konusu, liderlik ve liderlik gelişim programlarıydı.
Bu yıl gerçekleştirilen toplantıda en çok ilgimi çeken nokta, gerek eğitim alanında gerek iş yönetimi alanında sistem ve süreçlerin “harcıalem” olarak kabul edilmeye başlamasıydı. Süreçleri ve sistemi de sürükleyen insan faktörü, bütün konuşma temalarında öncelikli olarak yer aldı. İnsan kaynakları sektöründe, yetenek yönetimi konusunun günümüzde önde gelen konular arasında birinci sırada yer aldığı görüldü. Konuyla ilgili konuşmalarda, yetenek yönetiminin, iç hareketlilikle sağlanması ve her kurumun kendi adına bir öğrenme markası oluşturması konusuna yer verildi. Ağırlıkla yer verilen ikinci konu, öğrenmeyle organizasyonel strateji arasında ilişki kurması ve bu ilişkiye liderlerin dahil edilmesi oldu. Üçüncü olarak da bunun bir aciliyet bilinci içerisinde geliştirilmesi konusu yer aldı. Böylece iş gücünün, rekabet edebilirliğini sürdürülebilmesinin mümkün olacağı vurgulandı. Toplantıda, insanların kendi işlerini iyi yapıyor olmasının yeterli olmayıp, organizasyonun başarılı olmasının önemi anlatıldı. Bu konularda insan kaynaklarının, aynı zamanda ekip çalışması ve işbirliğine dönük bir kültürün oluşması için, itici güç rolü oynaması gerektiği belirtildi.
U.S. Cellular’ınn Başkanı ve CEO’su Jack Rooney’in dediği gibi; “mutlu kaybeden yoktur” (there are no happy losers.)” Toplantıda, etkinin liderlerin bir kazanan kültürü oluşturduğu ve bu kültürün iki özelliğinin de aciliyet bilinci ve resmi olmayan ilişkiler(informal networking) yönetimi olduğu ifade edilmiştir. Bu durumun sağlanması için, öğrenme kültürü yaratmak ve beceri eksikliklerinin kapatılması gerektiği dile getirilmiştir. Beceri eksikliklerinin kapatılması içinde, bugünkü ve gelecekteki iş ihtiyaçları anlaşılmasının önemi ve yapılan eğitimlerin davranışa ve iş sonuçlarına yansımasının ölçülmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Ayrıca kazanan kültürünün oluşturulması için “eğitmek doğru tepki vermektir” düşüncesinden yola çıkarak iş liderlerinin öğretmenlere ve eğitmenlere dönüştürmenin gerekliliği belirtilmiştir.
ASTD 2007 toplantısında, günümüz iş hayatında CEO’ların rolünün değiştiği vurgulanmıştır. İş stratejilerinin çok sık değiştiği günümüzde, kurumun başarılı olması için zannedildiği gibi iyi bir iş stratejisine sahip olmasının önemli olmadığı, stratejiyi yürüten insanların önem kazandığı ifade edilmiştir. Bütün dünyada insanların, rekabet avantajının belirleyicisi olduğuna dikkat çekilmiştir.
Günümüz dünyasının, çalışanlardan yaratıcı, girişimci ve sürükleyici olmasının beklendiği belirtilmiştir. Çalışanlarda beceri eksikliği; işlerin doğasının değişmesine, eğitimin bu ihtiyaca ayak uyduramamasına, deneyimli iş gücünün yaşlanmasına ve öğrenilecek malzeme miktarının armasına bağlanmıştır. En büyük eksikliğin ise, teknik becerilerden çok, duygusal zeka, yönetim becerileri ve profesyonel davranış alanında gözlemlendiği ifade edilmiştir.
Toplantının ana konuşmacısı, “Built to Last”, “From Good to Great” kitaplarının yazarı, araştırmacı ve akademisyen Jim Collins konuşmasında, kitabında yer verdiği en az 15 yıl süreyle, sürekli gelişme gösteren 11 şirketi, aynı sektörlerde olan ama aynı gelişmeyi gösteremeyen şirketlerle kıyaslayarak, iyilerle mükemmeller arasındaki farkları saptadığı, araştırmasını konu etmiştir. Jim Collins, bu şirketlerin 5. düzey liderlik dediği özelliklere sahip kişiler tarafından yönetildiğini ve bu kişilerin en önemli özelliklerinin alçakgönüllülükleri ve işlerine dönük büyük hırsları olduğunu belirtmiştir. Jim Collins kitabında da yer verdiği gibi, bu insanların kendilerine hayran narsistik ve sürekli kendilerini göstermeye çalışan yönetici tipinden farklı olduğunu vurgulamıştır. Bu şirketlerin ikinci özelliğinin, önce “kim” sonra “ne” sorusunu sormaları olduğunu belirten Jim Collins, seçtikleri insanlarda beceriden önce, değerler ve kuvvetli bir karakter aranması gerektiğini ifade etmiştir. Üçüncü özelliğin doğru insanların seçilmesi eğitilmesi ve yükseltilmesi olduğu vurgulanırken sonraki adımların ise sırasıyla, düşüncede disiplin, gerçeklerle karşılaşmayı göze almak, eylemlerde disiplin ve atılması gereken adımları cesaretle atabilmek olduğu belirtilmiştir. Türkçe’ye de çevrilen kitabının 54. sayfasında bu durumu şu cümlelerle anlatmıştır.
“Öncelikle bu bölümün konusu, sadece doğru ekibi toparlamak değil.Çünkü bunda yeni bir şey yok. Asıl mesele, önce doğru insanları otobüse bindirip (ve yanlış insanları otobüsten indirip) ondan sonra nereye gideceğinize karar vermeniz. İkinci asıl mesele de, iyi bir şirketi mükemmele dönüştürmek üzere insanlara dair karar verirken, tamamen katı olmanızın gekrekmesi.”
ASTD’nin ikinci Keynote Speaker’ı “Hiçbir zaman yalnız yeme” (never eat alone) kitabının yazarı Keith Ferazzi’dir. Keith Ferazzi, insanların elde edeceği her şeyin başkalarına bağlı olduğunu ve ilişki kalitesinin başarının özünü oluşturduğunu söylemiştir.